17 Kasım 2010 Çarşamba

Şehiriçi otobüsü, ben ve Umursamazlığım


"Bu gün Allah için ne yaptın?"
Tabii ki de hiçbirşey.
İnsanın önüne gün içinde iyi birşeyler yapma fırsatı geliyor fakat anlayana. Neden böyle dedim anlatayım.
Çarşıya gimek için otobüse bindim, paramı verip arka beşliye oturdum. Kimse yoktu en sola, koltukların arkasındaki cam kenarına çöreklendim. Akabinde camda bir arının dışarı çıkmaya çalıştığını, çok da sinirli olduğunu gördüm. Zavallı hayvan dışarı çıkmak istiyordu ama mümkün değildi. Yardım ediceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz, hemen diğer köşeye kaçtım. Ya sokarsa diye. O köşede otururken arının aniden havalanıp benim tarafıma gelebilme ihtimalinden dolayı çok tedirgindim. Arıyı yan yan bakarak gözetliyordum. Tam o sırada otobüs durakta durdu ve yaşlı bir amca bindi. Parasını verdi bana doğru yürüdü. Arka beşliye oturacağı belliydi. Hemen dizlerimi toplayıp sağa kaykıldım ve dedenin, arının yanına oturmasını sinsice izledim. Dedeye söyleyebilirdim ama ben izlemeyi seçtim. Arı benim yerime en yakınındakini sokar diye düşündüm. Öyle de oldu. Kısa bir süre sonra dedeyi arı soktu ve yere düştü. Derin bir "ohhhhhhhh" çektim. Amcaya olan kinimden değil. Artık rahat rahat yolculuk yapabilirdim. Arı amcayı sokunca ben rahat bir nefes aldım. arı ölmüştü artık.
Böylece bir iyilik fırsatını daha tepmiş oldum. Halbuki camı açıp, arıyı açık olan tarafa doğru yönlendirebilirdim ama yapmadım. Sonuç olarak bir ölü, bir de yaralımız var. Olacağı varmış demek gelmiyor içimden.

HAYIRLI BAYRAMLAR.......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder